Hiçlik makamı, İslam tasavvufunda, insanın nefsini (egosunu) tamamen ortadan kaldırması, kendi varlığından geçerek Hakk'ın varlığında yok olması halidir. Bu makamda, kulun iradesi ve benliği fani olur, yalnızca Allah'ın iradesi ve varlığı baki kalır.
Hiçlik makamı, tasavvuf yolculuğunda ulaşılabilecek en yüksek mertebelerden biri olarak kabul edilir ve fenâ fillâh (Allah'ta yok olma) kavramıyla yakından ilişkilidir. Bu makama ulaşan kişi, artık kendi istek ve arzularından arınmış, Allah'ın rızası doğrultusunda hareket eden bir varlık haline gelir.
Önemli Unsurlar:
Nefsin Tecridi: Hiçlik makamına ulaşmanın temel şartı, nefsin istek ve arzularından sıyrılmaktır. Bu, uzun süren bir nefis terbiyesi ve mücadele süreci gerektirir. (Nefis Tecridi)
Fenâ Fillâh (Allah'ta Yok Olma): Kulun kendi varlığından geçerek Allah'ın varlığında yok olması, hiçlik makamının özünü oluşturur. Bu, kulun tüm benliğini Allah'a teslim etmesi anlamına gelir. (Fenâ Fillâh)
Bekâ Billâh (Allah ile Beka): Fenâ fillâh'tan sonra gelen ve genellikle birlikte anılan bu kavram, kulun kendi varlığından geçtikten sonra Allah'ın varlığıyla yeniden dirilmesi ve baki kalmasıdır. (Bekâ Billâh)
İradeyi Teslim: Hiçlik makamında, kulun kendi iradesi Allah'ın iradesine teslim olur. Bu, kulun artık kendi çıkarlarını değil, Allah'ın rızasını gözeterek hareket etmesi demektir. (İradeyi Teslim)
Aşkın Deneyimi: Hiçlik makamına ulaşan kişi, Allah ile derin bir aşk ve yakınlık deneyimi yaşar. Bu deneyim, kelimelerle ifade edilemeyen, ancak manevi bir dönüşüme yol açan bir haldir. (Aşkın Deneyimi)
Hiçlik makamına ulaşmak, tasavvuf yolunda ilerleyen her sufinin hedefidir. Ancak bu, uzun ve zorlu bir süreçtir ve ancak Allah'ın lütfuyla mümkün olabilir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page